Btp Seçim Çalışmalarına Başladı… Hüseyin Baş: İktidarın Sıfırla Çarpıldığı Bir Seçim Olmalı
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, seçim kampanyasına başladı. Baş, “Şimdi hepiniz kasaları sıfırlamayı düşünüyorsunuz, ben o konulara girmiyorum ama iktidarın gerçekten sıfır darbe aldığı bir seçim olmalı. 14 Mayıs seçimi diyorlar, Erdoğan aday olamaz.” o seçimde Anayasa öyle diyor ama oldu.Ayarlamalar yapıldı aday gösterildi iki bayram arasında düğün olmayacak ama 14 Mayıs gecesi düğünümüz olacak.”
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, seçim çalışmalarına başladı. Seçim çalışmaları kapsamında ‘Yeter gençler’ adıyla bir dizi program başlatan BTP, ilk programını İstanbul’da yaptı. Fatih’teki Ali Tarikat Kültür Merkezi’nde düzenlenen programda konuşan Baş, şunları söyledi:
Baktım iktidarın ‘Yeter Milletin Sözü’ sloganına, muhalefetin ‘Yeter! bir görünüm ve fiziki bir durumdan ibaret olup, gençlik temelinde çağa yetişebilmek, gençlik temelinde medeniyet ve kültürü sindirebilmek ve içinde bulunulan dönemle bütünleştirebilmektir.
“SAĞLIKLI KARARLAR ALMAK İÇİN YETKİLERİMİZİ, SORUMLULUKLARIMIZI VE GÖREVLERİMİZİ PAYLAŞMALIYIZ”
Şimdi hepiniz kasaları sıfırlamayı falan düşünüyorsunuz, o konulara girmiyorum ama gerçekten hükümetin sıfırdan vurduğu bir seçim olmalı. 14 Mayıs seçimi diyorlar, Erdoğan o seçimde aday olamaz, Anayasa öyle diyor ama buna rağmen yasa ve Yüksek Seçim Kurulu ile ilgili gerekli düzenlemeler yapıldı ve aday oldu; İki bayram ortasında düğün olmayacak ama 14 Mayıs gecesi düğünümüz olacak. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın dikkat etmesi gereken hususlar var. Diyelim ki bir obur seçimlerde aynı yetkilere sahip, siyasi bir kimliğin devletin valisinden hesap sorması zevk kaybı mı, bu bir gerçek mi? Bu eyaletlerde olmayacak bir şey. Umuyoruz ki Cumhurbaşkanımız da bu mantığı bir an önce fark eder ve uygulamaya koyar. Sağlıklı kararlar alabilmek için yetkilerimizi, sorumluluklarımızı ve görevlerimizi paylaşmamız gerekiyor. Herkesin bir iş tanımı vardır ve insanlar işini yapar, her işi bir kişiye mal edersek o kişi o işin altında ezilir. Bu nedenle Bağımsız Türkiye Partisi olarak bu saçma sistemin bir an önce geri dönmesini savunan ve açıklayan bir partiyiz.
“BU DÖNÜŞME SÜRECİNİN VE KAOSUN NEDENİ ERDOĞAN’DIR”
Bu çalkantılı sürecin ve kaosun sebebi Erdoğan’dır. Türkiye’de istikrarı sağlamak için söyledikleri bir istikrarsızlık var. Her seçim bize ‘istikrar olsun’ deniyor, tamam istikrarınız istikrarsız ve çözüm olarak ortaya koyduğunuz şey sorunun kendisi, yani enflasyonla mücadele ederken enflasyonu yükseltmek gibi. Çözüm olarak sundukları aslında sorunun ta kendisidir. Bu mantıkla Türkiye’nin hiçbir sorununu çözemeyiz. Bu aldatmacayı bir kenara bırakacağız; ‘Efendim, böyle çalkantılı bir süreci Erdoğan’sız kimse yönetemez!’ Erdoğan olmasaydı bu süreci yaşamazdık!
“OSMANLI’NIN ÇÖKÜŞ SÜRECİNDE YAPTIKLARINI TÜRKİYE YAPAR”
Bugün ülke olarak Osmanlı’nın çöküş sürecinde yaşadıklarını yaşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı derken burada çok değerli bir nüans var. Yüzyılda bir görülen bir sorun yaşıyoruz arkadaşlar. En son 100 yıl önce böyle bir sorun yaşadığımızda yüzbinlercemiz şehit edilmiş, topraklarımız elimizden alınmakla tehdit edilmişti. Bunların sebebi Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde yaşanan ekonomik ve sosyal bozulmalardır. Bu nedenle işgal edildik. Şu anda bunun gibi süreçleri yaşıyoruz. Buradan çıkmak için, buradan çıkıp aydınlığa ve ovaya çıkmak için bu hükümeti bir an önce görevden almalıyız, alacağız. Onları rahat bırakmaz ve biraz daha devam etmelerine izin verirsek gerçekten zor ve kötü günler bizi bekliyor.
“OY VERDİĞİN SİYASİLERİN YARISINDAN FAZLASININ ANAYASA’NIN İLK 3 MADDESİNİ DEĞİŞTİRME YARIŞI İÇİNDE OLDUĞUNUN FARKINDA DEĞİLSİN”?
Yaşadığınız ülkede oy verdiğiniz siyasetçilerin yarısından fazlasının, bırakın İstiklal Marşı’nı, Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün kimliğini belirleyen Anayasa’nın ilk 3 maddesini değiştirme yarışı içinde olduğunun farkında değil misiniz? ? Bütün sorun bitti, bu sorunun sorumlusu Ukraynalı bir çocuk mu? Türkiye’deki siyasetçiler, Anayasa’nın ilk 3 maddesinin değiştirilmesi gerektiğini söylüyor ve ilk 3 maddesinin değiştirilemeyeceğinin garantisi de Anayasa’nın 4. maddesi. Yazıklar olsun bu millete! Dolayısıyla ona şiddetli tepkimizi göstermemiz gerekirken, onlara tek bir oy vermemeli, yutup kulaklarımızın arkasına atmalıyız. Ondan sonra çok milliyetçiyiz, çok Atatürkçüyüz vs.
“HER RENKTEN İNSAN SEÇİLMEK İÇİN ŞALEMON GİBİ KAYNANIYOR”
Türk milleti her şeye göğüs gerer ama boyunduruk altında yaşayamaz. Türkiye’nin bağımsızlığı için bir canımız varsa onu da göstereceğiz. Seçmenleri kayırmak için bukalemunlar gibi her renkten insandan oluşan bir kalabalık var. Biz o değiliz, kimse özür dilemesin! Bu ülkenin üniter yapısı asla bozulamaz. Bu ülkenin bağımsızlığından kimse taviz veremez. Birinin çizmesi altında emir almakla bağımsızlığın kaybolduğunu düşünüyorsun. Hayır, o paltoyu çıkaran, takım elbise giyen, kravat takan ve ‘Ben yatırımcıyım’ diyen adam, aynı zamanda bağımsızlığınıza yönelik bir tehdittir. Bunu fark ettiğiniz gün Atatürk’ün yolunda olacaksınız. Kafanıza silah dayayıp sizi çizme altında ezmenize gerek yok. Türkiye’nin köklü ailelerinden biri olan Koç ailesinin merhum üyelerinden Vehbi Koç’un şöyle bir videosuna denk geldim; Osmanlı’nın son döneminde bütün tekstil işleri, bütün gıda işleri, bütün ticaret, bütün yatırımlar, her şey yabancıların elindeydi. Bu işler Hristiyanlar, Yahudiler, Rumlar ve Ermeniler tarafından yapılmıştır. Türkler cephede, ordudaydı. Türkler hep esir, işçi olacaktı. Ankara ve İstanbul’un en güzel yerlerinde otururlardı, biz de onlara gıpta ile bakardık.’ Atatürk’ün düşmanı yurttan fiilen kovması 3 yıl sürdü; Düşmanın parasını ülke dışına atmak ve ekonomik bağımsızlığı kazanmak 13 yıl sürdü.”
Baş, konuşmasının ardından partiye yeni katılanlara rozetlerini takdim etti.